28 Şubat 2013 Perşembe

SUFLE TARİFİ (Tam tadında)

SUFLE, SÜPER LEZZETLİ, SUFLE TARİFİ, DONDURMA PUDRA ŞEKERLİ, TATLI, LEZZETLİ,KAHVE ÇAY YANINA, BEŞ ÇAYI

Akşam misafirlerim kahve içmeye gelecek, evleri de çok yakın yani anlayacağınız vakit nakit ! Ne yapsam diye düşünürken kahvelerin yanına Sufle yapmak aklıma geliyor. İyi ki de geliyor, hem kısa zamanda yapılabilen hem de süper lezzetli bir tarif bu.

Deneyin pişman olmayacaksınız...





Gerekli Malzemeler ;
( 4 kişilik )
30 gr tereyağı
2 çorba kaşığı un
250 ml süt ( 1 su bardağı +1/4 su bardağı)
200 gr kakao oranı yüksek bitter çikolata
4 yumurta sarısı (çırpılmış)
1 yumurta beyazı
Fırınımızı 210 dereceye getirip ısıtmaya başlayalım.


Sufle kalıplarımızın içerisini eritilmiş tereyağı ile yağlayalım ve azar azar şeker ekleyerek her tarafını bulayalım.
Tereyağımızı bir küçük tencereye koyup eritelim. Eridikten sonra üzerine unumuzu ilave edelim ve devamlı tahta kaşık ile karıştıralım. Rengi  sararmaya başlayınca üzerine sütümüzü ilave edelim. Ara sıra karıştırarak sütümüzü kaynatalım. Kaynadıktan sonra sütümüzü ocaktan alıp içerisine çikolatalarımızı ilave edelim ve devamlı karıştırarak çikolataların iyice erimesini sağlayalım. Daha sonra üzerine çırpılmış yumurta sarılarını ilave edip hepsini iyice yedirelim.
Bu arada yumurta akını mikser ile köpürene kadar çırpalım. Köpüğü ve diğer çikolatalı karışımı birleştirip kaşıkla şöyle bir karıştıralım.
Sufle kalıplarımıza karışımımızı paylaştıralım. Önceden 210 derecede ısıttığımız fırınımızda suflelerimizi 15 dakika pişirelim.
Fırından çıkarınca hemen servis yapalım. Üzerine sıvı krema veya pudra şekeri serpiştirerek süsleyebiliriz.
SUFLE, TATLI, LEZZETLİ SUFLE, SUFLE NASIL YAPILIR, Hepimize afiyet olsun..

BİR ÖMÜR ARDINA BAKMADAN


Şu aralar elimde 3 kitap var ve hepsini okuyorum . Tek kitap kesmiyor artık bağımlılık yaptı :)

-Kelebek
-Limon Ağacı

-Sağlığında okumayı çok istediğim halde kısmet olmayan Bir Ömür Ardına Bakmadan-M.Ali Birand

Bugün size Mehmet Ali Birand ın yaşam öyküsünü anlatmak istiyorum. Diğerlerini de bittikçe yazacağım.

Düşünün zengin bir ailesiniz fakat baba ölünce sefalet içinde yaşamaya başlıyorsunuz, sefalet diyorum ama yine de zengin mahallesinde, yıkılacak kadar kötü durumda da olsa bir köşk te yaşıyorsunuz.

Anneniz tüm hayatı boyunca vicdan azabı duyacağı şekilde istemeden sizi kaynar suya düşürüyor ve bacağınız  küçüklüğünüzden itibaren bir daha düzelmiyor.
Hayatı boyunca defalarca ameliyatlar, irin akan yara içinde bir bacak, ve yanlış tedavi ile diğerinden kısa kalan bu yüzden aksak yürüyen bir çocuk, M. Ali Birand!

İlkokula gitmek bile istemiyor onun için ızdırap demek, çünkü; o yaşlarda vicdanı ve acıması yoktur çocukların. Sürekli kendini eksik hisseden Topal lakaplı, şişko çocuk, çoğumuzu intiharın eşiğine sürükleyecek bu hayatı , başarma gücünü tetikleyen bir durum olarak kullanıyor.

Şansı da yardım edince onca çile ve acıya rağmen bugünkü tanıdığımız sempatik Mehmet Ali oluyor.

Okurken çoğu yerde gözleriniz dolacak, sadece yaptığı güzel işleri pohpohlayan bir kitap olmamış, hayatını doğal ve tarafsız bir şekilde aktarmış Can Dündar.

Kitaba başladığımda dili çok basit gelmişti fakat ilerledikçe sizi içine çeken yormayan bir anlatımı olduğunu anlıyorsunuz.

Birand kitabı piyasaya çıktıktan sonra okumuş o yüzden sürekli kendini pohpohlayan, bu hayatta hiç yanlış yapmadım ki diyen bir kitap değil.

Çok hızlı ilerliyor bence mutlaka herkesçe okunmalı ve ne kadar şanslı biri olduğumuzu tekrar tekrar idrak etmeliyiz. Zor bir hayatı olmuş, mekanı cennet olsun.

Rahat uyu Mehmet Ali Birand....

İlginizi çekebilecek diğer kitap özetleri;


  1. BENAZIR BHUTTO (PEGASUS YAYINLARI)
  2. Ben Nojoud 10 yaşında bir dulum (MARTI)
  3. Bir Geyşa'nın Anıları (ARTHUR GOLDEN)
  4. BİR ÖMÜR, ARDINA BAKMADAN (M.ALİ BİRAND) / CAN DÜNDAR
  5. CORPUS (HANDE ÖZCAN)
  6. EFENDİ (Soner Yalçın)
  7. GRİNİN ELLİ TONU (E.L JAMES)
  8. Gizli Anların Yolcusu (Ayşe Kulin)
  9. KİTAP KÖŞESİ BAŞLIYOR...
  10. LİMON AĞACI (SANDY TOLAN) - Yeni !!
  11. PİRAYE (CANAN TAN)
  12. PİRUZE (SİNAN AKYÜZ)
  13. TEYZEM LATİFE (PEGASUS YAYINLARI)
  14. İNCİR KUŞLARI (SİNAN AKYÜZ)
  15. İSKENDER (ELİF ŞAFAK)
  16. İZ (CANAN TAN)
  17. İZMİR BÜYÜCÜLERİ (MARA MEİMARİDİ)

BİR ÖMÜR ARDINA BAKMADAN


Şu aralar elimde 3 kitap var ve hepsini okuyorum . Tek kitap kesmiyor artık bağımlılık yaptı :)

-Kelebek
-Limon Ağacı
-Sağlığında okumayı çok istediğim halde kısmet olmayan Bir Ömür Ardına Bakmadan-M.Ali Birand

Bugün size Mehmet Ali Birand ın yaşam öyküsünü anlatmak istiyorum. Diğerlerini de bittikçe yazacağım.

Düşünün zengin bir ailesiniz fakat baba ölünce sefalet içinde yaşamaya başlıyorsunuz, sefalet diyorum ama yine de zengin mahallesinde, yıkılacak kadar kötü durumda da olsa bir köşk te yaşıyorsunuz.

Anneniz tüm hayatı boyunca vicdan azabı duyacağı şekilde istemeden sizi kaynar suya düşürüyor ve bacağınız  küçüklüğünüzden itibaren bir daha düzelmiyor.
Hayatı boyunca defalarca ameliyatlar, irin akan yara içinde bir bacak, ve yanlış tedavi ile diğerinden kısa kalan bu yüzden aksak yürüyen bir çocuk, M. Ali Birand!

İlkokula gitmek bile istemiyor onun için ızdırap demek, çünkü; o yaşlarda vicdanı ve acıması yoktur çocukların. Sürekli kendini eksik hisseden Topal lakaplı, şişko çocuk, çoğumuzu intiharın eşiğine sürükleyecek bu hayatı , başarma gücünü tetikleyen bir durum olarak kullanıyor.

Şansı da yardım edince onca çile ve acıya rağmen bugünkü tanıdığımız sempatik Mehmet Ali oluyor.

Okurken çoğu yerde gözleriniz dolacak, sadece yaptığı güzel işleri pohpohlayan bir kitap olmamış, hayatını doğal ve tarafsız bir şekilde aktarmış Can Dündar.

Kitaba başladığımda dili çok basit gelmişti fakat ilerledikçe sizi içine çeken yormayan bir anlatımı olduğunu anlıyorsunuz.

Birand kitabı piyasaya çıktıktan sonra okumuş o yüzden sürekli kendini pohpohlayan, bu hayatta hiç yanlış yapmadım ki diyen bir kitap değil.

Çok hızlı ilerliyor bence mutlaka herkesçe okunmalı ve ne kadar şanslı biri olduğumuzu tekrar tekrar idrak etmeliyiz. Zor bir hayatı olmuş, mekanı cennet olsun.

Rahat uyu Mehmet Ali Birand....

İlginizi çekebilecek diğer kitap özetleri;


  1. BENAZIR BHUTTO (PEGASUS YAYINLARI)
  2. Ben Nojoud 10 yaşında bir dulum (MARTI)
  3. Bir Geyşa'nın Anıları (ARTHUR GOLDEN)
  4. BİR ÖMÜR, ARDINA BAKMADAN (M.ALİ BİRAND) / CAN DÜNDAR
  5. CORPUS (HANDE ÖZCAN)
  6. EFENDİ (Soner Yalçın)
  7. GRİNİN ELLİ TONU (E.L JAMES)
  8. Gizli Anların Yolcusu (Ayşe Kulin)
  9. KİTAP KÖŞESİ BAŞLIYOR...
  10. LİMON AĞACI (SANDY TOLAN) - Yeni !!
  11. PİRAYE (CANAN TAN)
  12. PİRUZE (SİNAN AKYÜZ)
  13. TEYZEM LATİFE (PEGASUS YAYINLARI)
  14. İNCİR KUŞLARI (SİNAN AKYÜZ)
  15. İSKENDER (ELİF ŞAFAK)
  16. İZ (CANAN TAN)
  17. İZMİR BÜYÜCÜLERİ (MARA MEİMARİDİ)

BİR ÖMÜR ARDINA BAKMADAN (M.ALİ BİRAND) / CAN DÜNDAR


Şu aralar elimde 3 kitap var ve hepsini okuyorum . Tek kitap kesmiyor artık bağımlılık yaptı :)

-Kelebek
-Limon Ağacı
-Sağlığında okumayı çok istediğim halde kısmet olmayan Bir Ömür Ardına Bakmadan-M.Ali Birand

Bugün size Mehmet Ali Birand ın yaşam öyküsünü anlatmak istiyorum. Diğerlerini de bittikçe yazacağım.

Düşünün zengin bir ailesiniz fakat baba ölünce sefalet içinde yaşamaya başlıyorsunuz, sefalet diyorum ama yine de zengin mahallesinde, yıkılacak kadar kötü durumda da olsa bir köşk te yaşıyorsunuz.

Anneniz tüm hayatı boyunca vicdan azabı duyacağı şekilde istemeden sizi kaynar suya düşürüyor ve bacağınız  küçüklüğünüzden itibaren bir daha düzelmiyor.
Hayatı boyunca defalarca ameliyatlar, irin akan yara içinde bir bacak, ve yanlış tedavi ile diğerinden kısa kalan bu yüzden aksak yürüyen bir çocuk, M. Ali Birand!

İlkokula gitmek bile istemiyor onun için ızdırap demek, çünkü; o yaşlarda vicdanı ve acıması yoktur çocukların. Sürekli kendini eksik hisseden Topal lakaplı, şişko çocuk, çoğumuzu intiharın eşiğine sürükleyecek bu hayatı , başarma gücünü tetikleyen bir durum olarak kullanıyor.

Şansı da yardım edince onca çile ve acıya rağmen bugünkü tanıdığımız sempatik Mehmet Ali oluyor.

Okurken çoğu yerde gözleriniz dolacak, sadece yaptığı güzel işleri pohpohlayan bir kitap olmamış, hayatını doğal ve tarafsız bir şekilde aktarmış Can Dündar.

Kitaba başladığımda dili çok basit gelmişti fakat ilerledikçe sizi içine çeken yormayan bir anlatımı olduğunu anlıyorsunuz.

Birand kitabı piyasaya çıktıktan sonra okumuş o yüzden sürekli kendini pohpohlayan, bu hayatta hiç yanlış yapmadım ki diyen bir kitap değil.

Çok hızlı ilerliyor bence mutlaka herkesçe okunmalı ve ne kadar şanslı biri olduğumuzu tekrar tekrar idrak etmeliyiz. Zor bir hayatı olmuş, mekanı cennet olsun.

Rahat uyu Mehmet Ali Birand....

İlginizi çekebilecek diğer kitap özetleri;


  1. BENAZIR BHUTTO (PEGASUS YAYINLARI)
  2. Ben Nojoud 10 yaşında bir dulum (MARTI)
  3. Bir Geyşa'nın Anıları (ARTHUR GOLDEN)
  4. BİR ÖMÜR, ARDINA BAKMADAN (M.ALİ BİRAND) / CAN DÜNDAR
  5. CORPUS (HANDE ÖZCAN)
  6. EFENDİ (Soner Yalçın)
  7. GRİNİN ELLİ TONU (E.L JAMES)
  8. Gizli Anların Yolcusu (Ayşe Kulin)
  9. KİTAP KÖŞESİ BAŞLIYOR...
  10. LİMON AĞACI (SANDY TOLAN) - Yeni !!
  11. PİRAYE (CANAN TAN)
  12. PİRUZE (SİNAN AKYÜZ)
  13. TEYZEM LATİFE (PEGASUS YAYINLARI)
  14. İNCİR KUŞLARI (SİNAN AKYÜZ)
  15. İSKENDER (ELİF ŞAFAK)
  16. İZ (CANAN TAN)
  17. İZMİR BÜYÜCÜLERİ (MARA MEİMARİDİ)

25 Şubat 2013 Pazartesi

BUTİK KURABİYE - NÜANS


İstanbuldaki babamın hastalığından dolayı Hastane ev arası mekik dokurken, arada bir kaçamak yapıp bu günlerde beni etkisi altına alan butik kurabiyenin malzemeleri alabileceğim yerleri araştırmaya başladım.
Çeşitli bloglarda Eminönünde Yüksel Ticaret ve Nüans ın popüler olduğunu öğrenip sevgilimle düştük yollara.


Tabii İzmirli olarak Cumartesi günü Eminönü ne gidilmeyeceğini bilmiyor ve annemin “bugün gidersen mahvolursun, kalabalıkta” sözlerini de “aman ne olacak sanki” diye kulak arkası ediyorum.  İyi halt ediyorum tabii.
Ben böyle bir kalabalık görmedim, insanlar resmen birbirini eziyor. Yapışık nizam yürüyorsunuz, kalabalık nereye dönüyor e biz de mecburen o yöne. Bir de Kahveci Mehmet Efendi nin önündeki kuyruk akıllara zarardı, arkadaş alt tarafı kahve , ezilmekten daha mı değerli , 50 kişilik kuyruk da olur mu...


Meğerse Nüans a ulaşmanın daha basit bir yolu varmış. Mısır çarşısındaki ana yolundan değilde dıştan ara sokağa girsek 3 dakikada ulaşabilirmişiz, güç oldu ama zafer bizimdir.  Kısaca tarif etmem gerekirse Mısır çarşısının girişine gelin, o kalabalık ana yoldan değil de sağ tarafındaki yoldan sanki çarşıyı dıştan gezecek gibi girin. Solunuzda bir tane oyuncakçı göreceksiniz, biraz daha ilerleyip sanırım Nur gıdaydı adı oradan soldaki dar olan ara sokağa giriyoruz. 10 metre sonra solda Nüans Ticareti göreceksiniz.

Nüans tan biraz bahsetmem gerekirse bende hayal kırıklığı yarattı açıkçası, onlarca personele rağmen tamamen ilgisizler. Hele benim gibi yeni başlayacaklar için çok kötü bir durum bu. Her defasında kendi aralarında lak lak yapan insanlara birşeyler sormaya çalışıyorsun. Ben ortamı sevmedim. Zannımca patron olan biri sürekli yüksek sesle konuşuyor, çalışanlar kasanın orada kendi aralarında konuşuyor, bize bulaşma da ne yaparsan yap modunda...

Her aradığınızı bulursunuz diyorlardı ben mesela ufak kalpli kalıplardan bulamadım, görevli de zaten o stant da yoksa yoktur diye cevap verince daha da gezinmek istemedim.

Bir dahaki sefer Yüksel Ticareti denemek istiyorum.

Aldığım malzemeler;







Toplamda 194 TL tuttu, 185 TL ye indirdiler.

Güzel ve lezzetli kurabiyeler yapabilmek umudu ile...

BUTİK KURABİYE - NÜANS


İstanbuldaki babamın hastalığından dolayı Hastane ev arası mekik dokurken, arada bir kaçamak yapıp bu günlerde beni etkisi altına alan butik kurabiyenin malzemeleri alabileceğim yerleri araştırmaya başladım. Çeşitli bloglarda Eminönünde Yüksel Ticaret ve Nüans ın popüler olduğunu öğrenip sevgilimle düştük yollara.


Tabii İzmirli olarak Cumartesi günü Eminönü ne gidilmeyeceğini bilmiyor ve annemin “bugün gidersen mahvolursun, kalabalıkta” sözlerini de “aman ne olacak sanki” diye kulak arkası ediyorum.  İyi halt ediyorum tabii.
Ben böyle bir kalabalık görmedim, insanlar resmen birbirini eziyor. Yapışık nizam yürüyorsunuz, kalabalık nereye dönüyor e biz de mecburen o yöne. Bir de Kahveci Mehmet Efendi nin önündeki kuyruk akıllara zarardı, arkadaş alt tarafı kahve , ezilmekten daha mı değerli , 50 kişilik kuyruk da olur mu...


Meğerse Nüans a ulaşmanın daha basit bir yolu varmış. Mısır çarşısındaki ana yolundan değilde dıştan ara sokağa girsek 3 dakikada ulaşabilirmişiz, güç oldu ama zafer bizimdir.  Kısaca tarif etmem gerekirse Mısır çarşısının girişine gelin, o kalabalık ana yoldan değil de sağ tarafındaki yoldan sanki çarşıyı dıştan gezecek gibi girin. Solunuzda bir tane oyuncakçı göreceksiniz, biraz daha ilerleyip sanırım Nur gıdaydı adı oradan soldaki dar olan ara sokağa giriyoruz. 10 metre sonra solda Nüans Ticareti göreceksiniz.

Nüans tan biraz bahsetmem gerekirse bende hayal kırıklığı yarattı açıkçası, onlarca personele rağmen tamamen ilgisizler. Hele benim gibi yeni başlayacaklar için çok kötü bir durum bu. Her defasında kendi aralarında lak lak yapan insanlara birşeyler sormaya çalışıyorsun. Ben ortamı sevmedim. Zannımca patron olan biri sürekli yüksek sesle konuşuyor, çalışanlar kasanın orada kendi aralarında konuşuyor, bize bulaşma da ne yaparsan yap modunda...

Her aradığınızı bulursunuz diyorlardı ben mesela ufak kalpli kalıplardan bulamadım, görevli de zaten o stant da yoksa yoktur diye cevap verince daha da gezinmek istemedim.

Bir dahaki sefer Yüksel Ticareti denemek istiyorum.

Aldığım malzemeler;







Toplamda 194 TL tuttu, 185 TL ye indirdiler.

Güzel ve lezzetli kurabiyeler yapabilmek umudu ile...

BUTİK KURABİYE - NÜANS TİCARET


İstanbuldaki babamın hastalığından dolayı Hastane ev arası mekik dokurken, arada bir kaçamak yapıp bu günlerde beni etkisi altına alan butik kurabiyenin malzemeleri alabileceğim yerleri araştırmaya başladım. Çeşitli bloglarda Eminönünde Yüksel Ticaret ve Nüans ın popüler olduğunu öğrenip sevgilimle düştük yollara.


Tabii İzmirli olarak Cumartesi günü Eminönü ne gidilmeyeceğini bilmiyor ve annemin “bugün gidersen mahvolursun, kalabalıkta” sözlerini de “aman ne olacak sanki” diye kulak arkası ediyorum.  İyi halt ediyorum tabii.
Ben böyle bir kalabalık görmedim, insanlar resmen birbirini eziyor. Yapışık nizam yürüyorsunuz, kalabalık nereye dönüyor e biz de mecburen o yöne. Bir de Kahveci Mehmet Efendi nin önündeki kuyruk akıllara zarardı, arkadaş alt tarafı kahve , ezilmekten daha mı değerli , 50 kişilik kuyruk da olur mu...


Meğerse Nüans a ulaşmanın daha basit bir yolu varmış. Mısır çarşısındaki ana yolundan değilde dıştan ara sokağa girsek 3 dakikada ulaşabilirmişiz, güç oldu ama zafer bizimdir.  Kısaca tarif etmem gerekirse Mısır çarşısının girişine gelin, o kalabalık ana yoldan değil de sağ tarafındaki yoldan sanki çarşıyı dıştan gezecek gibi girin. Solunuzda bir tane oyuncakçı göreceksiniz, biraz daha ilerleyip sanırım Nur gıdaydı adı oradan soldaki dar olan ara sokağa giriyoruz. 10 metre sonra solda Nüans Ticareti göreceksiniz.

Nüans tan biraz bahsetmem gerekirse bende hayal kırıklığı yarattı açıkçası, onlarca personele rağmen tamamen ilgisizler. Hele benim gibi yeni başlayacaklar için çok kötü bir durum bu. Her defasında kendi aralarında lak lak yapan insanlara birşeyler sormaya çalışıyorsun. Ben ortamı sevmedim. Zannımca patron olan biri sürekli yüksek sesle konuşuyor, çalışanlar kasanın orada kendi aralarında konuşuyor, bize bulaşma da ne yaparsan yap modunda...

Her aradığınızı bulursunuz diyorlardı ben mesela ufak kalpli kalıplardan bulamadım, görevli de zaten o stant da yoksa yoktur diye cevap verince daha da gezinmek istemedim.

Bir dahaki sefer Yüksel Ticareti denemek istiyorum.

Aldığım malzemeler;







Toplamda 194 TL tuttu, 185 TL ye indirdiler.

Güzel ve lezzetli kurabiyeler yapabilmek umudu ile...

FASULİ - İSTANBUL

FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Cerrahpaşa da kaldığımız günlerde süper keşiflerde de bulundum.      

Müthiş bir kuru fasülyeci. Şimdi diyeceksiniz ki Allah'ın kurufasülyesi ne kadar farklı olabilir.
                     

Benim ilk yorumum da böyleydi, zaten normalde sevmem de. Ama şimdi Fasuli nin hastasıyım.

FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Doğu Karadenizin şeker fasülyesi ve bizim alıştığımız gibi sulu yapmıyorlar. Bildiğiniz kuru , Kuru fasülye yani ... Lezzeti inanılmaz güzel.

İstanbul da 5 şubesi var. Duvardaki resimlere bakınca ne kadar meşhur olduğunu görebiliyorsunuz zaten. Gitmeyen ünlü, politikacı ve sporcu kalmamış gibi.

FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Tarifi Fasuli ailesine ait bu sır Mehmet Akif Ustanın ellerinde ziyafete dönüşüyor. O kadar iddialılar ki, burada yemeyen, fasülye yedim dememeli diyorlar.
FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Ben inanılmaz beğendim, temiz, lezzetli, sıcakkanlı ve karadeniz şiveli çalışanlarıyla güzel bir mekan. Mutlaka denemeli ve müdavimi olunmalı .

Fasülyenin yanında, toprak kapta yoğurt, mısır ekmeği, turşu, sarma yiyebilirsiniz. Tatlı olarak laz böreği (ben bunu normal börek sanmıştım, tatlı olabileceği aklımdan bile geçmezdi), fırın sütlaç, kabak tatlısı ve mutlaka fındıklı kadayıf yenmeli.
FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Fiyat konusunda fikir sahibi olmanız için; 2 fasülye, 1 yoğurt, mısır ekmeği, 1 kadayıf, 1 pilav toplam 45 TL ödedik.
FASULİ, KURU FASÜLYE, İSTANBUL LEZZET DURAKLARI, ATIŞTIRMALIK, KANSER İLACI, KURU, KADAYIF, LEZZETLİ, PİLAV, KARADENİZ, SOFRASI, ŞEKER FASÜLYE

Fasülyenin faydaları da saymakla bitecek gibi değil.

Şimdiden afiyet olsun...

http://www.fasuli.com.tr/

Twitter Facebook Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | GreenGeeks Review