25 Haziran 2013 Salı

ÇEŞME DE 2 BLOGGER...

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Beklenen gün geldi çattı.. Blog arkadaşım Gülçin (Seyahat Tutkunu) ve eşi ile aslında ilk önce Kız Kulesinde kahvaltıda buluşmak üzere sözleşmiştik fakat babanın vefatı dolayısı ile mümkün olmadı. 


Çeşme planı konusunda da hemen karar veremedik, çünkü çok üzüntülü bir dönemdi bizim için. Hem değişikliğin iyi geleceğini düşünerek hem de Gülçin i tanımak için düştük yola.

Aliağa ile Çeşme arası 1,5 saat. Sevgilimle araba yolculuklarını çok seviyorum, biraz gülüp bolca ağlayarak gidiyoruz bu defa. Hiçbir konuyu atlamamak ister gibi susmadan konuşuyoruz  :)

Cumartesi iş çıkışı gittiğimizden otele uğramadan, restoranda buluşuyoruz. Öncelikle müthiş kalamarlarına aşık olduğumuz, her meze ve balığın süper lezzetli olduğu; Deniz Restorandayız. Tamamen ayrı bir yazının konusu olacak türde bir restoran burası.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

İlk defa karşılaşacak olmanın tedirginliği vardı üzerimizde fakat 15 dakika sonra hiç susmayan bir gruba dönüşüveriyoruz. Sevgilimi son zamanlarda ilk defa içten gülümserken gördüm ya benden mutlusu yok; konu Belarus olsa bile!!! o kadar yani...

Eğlenceye gitmek istememiştik, fakat özellikle seçmediğimiz halde restorandaki müzik harikaydı. Normal bir günde gidilse sizi yerinize oturtmayacak türden. Aklınızın bir köşesinde mutlaka bulunsun; lezzetli balık, bol eğlence.
ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Kalacağımız oteli aylar öncesinden Gülçinle internette güzel yorumları için seçip, parasını da ödemiştik. Neşe Otel; Kahvaltısı muhteşem, temiz, sahibi çok cana yakın..vs vs

Bir kere; merkeze yakın olmasına rağmen aralarda ve biz orayı bulana kadar bayağı turladık, park sorunu var; çünkü çok dar sokakta, otel bu güne kadar kaldıklarımın içinde en vasatı ve kahvaltısı müthiş falan değil. Sahibi konuşkan ve cana yakın, bahçesinde 4 tane minicik kedisi var; ben bayıldım ama otel için bu avantaj mı bilemiyorum çünkü masalardaki bayanlar kahvaltı boyunca hop oturup, hop kalktılar.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Giderseniz bile alt katta kalmayın derim çünkü resmen sokağın ortasında yatıyor gibisiniz. Neyse zaten verdiğimiz 2 kişi 100 TL, Çeşmede kahvaltı parasına konaklamış olduk diyelim de keyfimiz yerine gelsin :)

Otelde satılan Sakız Adasına ait Antep fıstığı reçelini görünce dayanamadık, aldık. İyi de yaptık tadı enfessss

Plaj olarak en sevdiğim yer Sole Mare. (yani bu güne kadar öyleydi, bir daha gitmem) Telefonla rezervasyon için arıyoruz fakat aynı güne yapmıyorlar. 11-12 gibi giderseniz yer sorun olmuyor. Gördüklerimden sonra kararım ; sanırım işletme değişikliği pek yaramamış bu beach e.

Kapıda güvenlik, herkesin ortasında çantalarınızı sanki suçluymuşsunuz gibi karman çorman karıştırıyor. Arkanızdaki amca ne renk iç çamaşırı giydiğinizi, özel eşyalarınızı görüyor yani haberiniz olsun. Su ya da yiyecek birşeyler bulursa (sanki girişe 30 TL veren adam 50 kuruşluk sudan kar etmek isteyecek) bi sinirle çıkarıp alıyor.

Bizim başımıza hem çok güldüğümüz hem de böyle saçma şey olur mu arkadaş dediğimiz bir olay geldi. Sıraya geçip biletlerimizi aldık, Görkem bileti uzatırken elinden kayıp yerdeki tahtaların arasından alınamayacak bir noktaya dimdik düştü. Bu arada tam da bilet satan adamın önündeyiz.

Adamın tepkisi aynen şu, yapacak birşey yok yeni bilet almanız gerekmekte. Şaka yapıyor sanarak gülümsüyoruz. Yoo gayet ciddi 30 TL daha ver , tek yol bu.

Olur mu öyle şey, 5 bilet aldık numarası belli diye üsteleyince, siz girin biz çekeriz onu oradan dediler. Tabii bize de malzeme lazımmış; lağımcıları getirip çıkartacaklar hihihi, tahtaları sökecekler sanırım hohoho, kompresörle mi alacaklar bileti şeklinde geyikler tüm günümüzü daha da eğlenceli hale getiriyor.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Şimdi düşünüyoruz, ufacık bir kağıt parçasını yukarıdan salsak acaba kaç denemenin sonunda iki tahta arasındaki boşluktan sokabiliriz diye :) Böyle de becerikli bir grubuz :)

Şöyle bir durum var bahşiş olarak birilerinin cebine yüklü miktarda para sıkıştırmadığınız sürece onlar için sıradan insanlarsınız, iskele rezervasyonludur, şemsiye yok derler, yanına yeni gelene koşar getirirler...vs.

Sole Mare; size açık bir şikayet; personeliniz kesinlikle ilgili değil, “az önceki arkadaşın şemsiye yok dedi siz getirdiniz” diyoruz, “o arkadaş ilgilenememiş sizinle” deyip tüyüyor falan. Bu Sole Mare ye son gidişim. Girişten çıkana kadar paran ile kendini kötü hissettirmeyi başarıyorlar. Gideceklere önemle duyurulur.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Neyse işletmenin başarısızlığı haricinde çok eğleniyoruz, koy muhteşem. Sohbet edip, bol bol güneşleniyoruz. Allahtan midyeci tam yanı başımızda, ye ye gebe çakal modundayız.

Neyse ki deniz insanı acıktırıyor da Kumrucu Şevki ye midelerimizde yer açılıyor. Deniz kıyısında, muhteşem manzarada, çıtır çıtır kızarmış ekmeğin arasında, yengen’leri mideye indiriyoruz. Bu nu da sipariş etmesi ayrı bir eziyet, garson a “abi bana 5 yengen getir???” sanki küfür eder gibi ama di mi ...

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

ÇEŞME DE 2 BLOGGER...

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Beklenen gün geldi çattı.. Blog arkadaşım Gülçin (Seyahat Tutkunu) ve eşi ile aslında ilk önce Kız Kulesinde kahvaltıda buluşmak üzere sözleşmiştik fakat babanın vefatı dolayısı ile mümkün olmadı. Çeşme planı konusunda da hemen karar veremedik, çünkü çok üzüntülü bir dönemdi bizim için. Hem değişikliğin iyi geleceğini düşünerek hem de Gülçin i tanımak için düştük yola.

Aliağa ile Çeşme arası 1,5 saat. Sevgilimle araba yolculuklarını çok seviyorum, biraz gülüp bolca ağlayarak gidiyoruz bu defa. Hiçbir konuyu atlamamak ister gibi susmadan konuşuyoruz  :)

Cumartesi iş çıkışı gittiğimizden otele uğramadan, restoranda buluşuyoruz. Öncelikle müthiş kalamarlarına aşık olduğumuz, her meze ve balığın süper lezzetli olduğu; Deniz Restorandayız. Tamamen ayrı bir yazının konusu olacak türde bir restoran burası.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

İlk defa karşılaşacak olmanın tedirginliği vardı üzerimizde fakat 15 dakika sonra hiç susmayan bir gruba dönüşüveriyoruz. Sevgilimi son zamanlarda ilk defa içten gülümserken gördüm ya benden mutlusu yok; konu Belarus olsa bile!!! o kadar yani...

Eğlenceye gitmek istememiştik, fakat özellikle seçmediğimiz halde restorandaki müzik harikaydı. Normal bir günde gidilse sizi yerinize oturtmayacak türden. Aklınızın bir köşesinde mutlaka bulunsun; lezzetli balık, bol eğlence.
ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Kalacağımız oteli aylar öncesinden Gülçinle internette güzel yorumları için seçip, parasını da ödemiştik. Neşe Otel; Kahvaltısı muhteşem, temiz, sahibi çok cana yakın..vs vs

Bir kere; merkeze yakın olmasına rağmen aralarda ve biz orayı bulana kadar bayağı turladık, park sorunu var; çünkü çok dar sokakta, otel bu güne kadar kaldıklarımın içinde en vasatı ve kahvaltısı müthiş falan değil. Sahibi konuşkan ve cana yakın, bahçesinde 4 tane minicik kedisi var; ben bayıldım ama otel için bu avantaj mı bilemiyorum çünkü masalardaki bayanlar kahvaltı boyunca hop oturup, hop kalktılar.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Giderseniz bile alt katta kalmayın derim çünkü resmen sokağın ortasında yatıyor gibisiniz. Neyse zaten verdiğimiz 2 kişi 100 TL, Çeşmede kahvaltı parasına konaklamış olduk diyelim de keyfimiz yerine gelsin :)

Otelde satılan Sakız Adasına ait Antep fıstığı reçelini görünce dayanamadık, aldık. İyi de yaptık tadı enfessss

Plaj olarak en sevdiğim yer Sole Mare. (yani bu güne kadar öyleydi, bir daha gitmem) Telefonla rezervasyon için arıyoruz fakat aynı güne yapmıyorlar. 11-12 gibi giderseniz yer sorun olmuyor. Gördüklerimden sonra kararım ; sanırım işletme değişikliği pek yaramamış bu beach e.

Kapıda güvenlik, herkesin ortasında çantalarınızı sanki suçluymuşsunuz gibi karman çorman karıştırıyor. Arkanızdaki amca ne renk iç çamaşırı giydiğinizi, özel eşyalarınızı görüyor yani haberiniz olsun. Su ya da yiyecek birşeyler bulursa (sanki girişe 30 TL veren adam 50 kuruşluk sudan kar etmek isteyecek) bi sinirle çıkarıp alıyor.

Bizim başımıza hem çok güldüğümüz hem de böyle saçma şey olur mu arkadaş dediğimiz bir olay geldi. Sıraya geçip biletlerimizi aldık, Görkem bileti uzatırken elinden kayıp yerdeki tahtaların arasından alınamayacak bir noktaya dimdik düştü. Bu arada tam da bilet satan adamın önündeyiz.

Adamın tepkisi aynen şu, yapacak birşey yok yeni bilet almanız gerekmekte. Şaka yapıyor sanarak gülümsüyoruz. Yoo gayet ciddi 30 TL daha ver , tek yol bu.

Olur mu öyle şey, 5 bilet aldık numarası belli diye üsteleyince, siz girin biz çekeriz onu oradan dediler. Tabii bize de malzeme lazımmış; lağımcıları getirip çıkartacaklar hihihi, tahtaları sökecekler sanırım hohoho, kompresörle mi alacaklar bileti şeklinde geyikler tüm günümüzü daha da eğlenceli hale getiriyor.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Şimdi düşünüyoruz, ufacık bir kağıt parçasını yukarıdan salsak acaba kaç denemenin sonunda iki tahta arasındaki boşluktan sokabiliriz diye :) Böyle de becerikli bir grubuz :)

Şöyle bir durum var bahşiş olarak birilerinin cebine yüklü miktarda para sıkıştırmadığınız sürece onlar için sıradan insanlarsınız, iskele rezervasyonludur, şemsiye yok derler, yanına yeni gelene koşar getirirler...vs.

Sole Mare; size açık bir şikayet; personeliniz kesinlikle ilgili değil, “az önceki arkadaşın şemsiye yok dedi siz getirdiniz” diyoruz, “o arkadaş ilgilenememiş sizinle” deyip tüyüyor falan. Bu Sole Mare ye son gidişim. Girişten çıkana kadar paran ile kendini kötü hissettirmeyi başarıyorlar. Gideceklere önemle duyurulur.

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

Neyse işletmenin başarısızlığı haricinde çok eğleniyoruz, koy muhteşem. Sohbet edip, bol bol güneşleniyoruz. Allahtan midyeci tam yanı başımızda, ye ye gebe çakal modundayız.

Neyse ki deniz insanı acıktırıyor da Kumrucu Şevki ye midelerimizde yer açılıyor. Deniz kıyısında, muhteşem manzarada, çıtır çıtır kızarmış ekmeğin arasında, yengen’leri mideye indiriyoruz. Bu nu da sipariş etmesi ayrı bir eziyet, garson a “abi bana 5 yengen getir???” sanki küfür eder gibi ama di mi ...

ÇEŞME, GÜL OTEL, KAHVALTI, İZMİR ÇEVRESİ, BLOGGER, BULUŞMA, SOLE MARE, ÇEŞME KOY, HANGİ BEACH, SEYAHAT

ÇEŞME DE 2 BLOGGER...


Beklenen gün geldi çattı.. Blog arkadaşım Gülçin (Seyahat Tutkunu) ve eşi ile aslında ilk önce Kız Kulesinde kahvaltıda buluşmak üzere sözleşmiştik fakat babanın vefatı dolayısı ile mümkün olmadı. Çeşme planı konusunda da hemen karar veremedik, çünkü çok üzüntülü bir dönemdi bizim için. Hem değişikliğin iyi geleceğini düşünerek hem de Gülçin i tanımak için düştük yola.

Aliağa ile Çeşme arası 1,5 saat. Sevgilimle araba yolculuklarını çok seviyorum, biraz gülüp bolca ağlayarak gidiyoruz bu defa. Hiçbir konuyu atlamamak ister gibi susmadan konuşuyoruz  :)

Cumartesi iş çıkışı gittiğimizden otele uğramadan, restoranda buluşuyoruz. Öncelikle müthiş kalamarlarına aşık olduğumuz, her meze ve balığın süper lezzetli olduğu; Deniz Restorandayız. Tamamen ayrı bir yazının konusu olacak türde bir restoran burası.


İlk defa karşılaşacak olmanın tedirginliği vardı üzerimizde fakat 15 dakika sonra hiç susmayan bir gruba dönüşüveriyoruz. Sevgilimi son zamanlarda ilk defa içten gülümserken gördüm ya benden mutlusu yok; konu Belarus olsa bile!!! o kadar yani...

Eğlenceye gitmek istememiştik, fakat özellikle seçmediğimiz halde restorandaki müzik harikaydı. Normal bir günde gidilse sizi yerinize oturtmayacak türden. Aklınızın bir köşesinde mutlaka bulunsun; lezzetli balık, bol eğlence.

Kalacağımız oteli aylar öncesinden Gülçinle internette güzel yorumları için seçip, parasını da ödemiştik. Neşe Otel; Kahvaltısı muhteşem, temiz, sahibi çok cana yakın..vs vs

Bir kere; merkeze yakın olmasına rağmen aralarda ve biz orayı bulana kadar bayağı turladık, park sorunu var; çünkü çok dar sokakta, otel bu güne kadar kaldıklarımın içinde en vasatı ve kahvaltısı müthiş falan değil. Sahibi konuşkan ve cana yakın, bahçesinde 4 tane minicik kedisi var; ben bayıldım ama otel için bu avantaj mı bilemiyorum çünkü masalardaki bayanlar kahvaltı boyunca hop oturup, hop kalktılar.


Giderseniz bile alt katta kalmayın derim çünkü resmen sokağın ortasında yatıyor gibisiniz. Neyse zaten verdiğimiz 2 kişi 100 TL, Çeşmede kahvaltı parasına konaklamış olduk diyelim de keyfimiz yerine gelsin :)

Otelde satılan Sakız Adasına ait Antep fıstığı reçelini görünce dayanamadık, aldık. İyi de yaptık tadı enfessss

Plaj olarak en sevdiğim yer Sole Mare. (yani bu güne kadar öyleydi, bir daha gitmem) Telefonla rezervasyon için arıyoruz fakat aynı güne yapmıyorlar. 11-12 gibi giderseniz yer sorun olmuyor. Gördüklerimden sonra kararım ; sanırım işletme değişikliği pek yaramamış bu beach e.

Kapıda güvenlik, herkesin ortasında çantalarınızı sanki suçluymuşsunuz gibi karman çorman karıştırıyor. Arkanızdaki amca ne renk iç çamaşırı giydiğinizi, özel eşyalarınızı görüyor yani haberiniz olsun. Su ya da yiyecek birşeyler bulursa (sanki girişe 30 TL veren adam 50 kuruşluk sudan kar etmek isteyecek) bi sinirle çıkarıp alıyor.

Bizim başımıza hem çok güldüğümüz hem de böyle saçma şey olur mu arkadaş dediğimiz bir olay geldi. Sıraya geçip biletlerimizi aldık, Görkem bileti uzatırken elinden kayıp yerdeki tahtaların arasından alınamayacak bir noktaya dimdik düştü. Bu arada tam da bilet satan adamın önündeyiz.

Adamın tepkisi aynen şu, yapacak birşey yok yeni bilet almanız gerekmekte. Şaka yapıyor sanarak gülümsüyoruz. Yoo gayet ciddi 30 TL daha ver , tek yol bu.

Olur mu öyle şey, 5 bilet aldık numarası belli diye üsteleyince, siz girin biz çekeriz onu oradan dediler. Tabii bize de malzeme lazımmış; lağımcıları getirip çıkartacaklar hihihi, tahtaları sökecekler sanırım hohoho, kompresörle mi alacaklar bileti şeklinde geyikler tüm günümüzü daha da eğlenceli hale getiriyor.


Şimdi düşünüyoruz, ufacık bir kağıt parçasını yukarıdan salsak acaba kaç denemenin sonunda iki tahta arasındaki boşluktan sokabiliriz diye :) Böyle de becerikli bir grubuz :)

Şöyle bir durum var bahşiş olarak birilerinin cebine yüklü miktarda para sıkıştırmadığınız sürece onlar için sıradan insanlarsınız, iskele rezervasyonludur, şemsiye yok derler, yanına yeni gelene koşar getirirler...vs.

Sole Mare; size açık bir şikayet; personeliniz kesinlikle ilgili değil, “az önceki arkadaşın şemsiye yok dedi siz getirdiniz” diyoruz, “o arkadaş ilgilenememiş sizinle” deyip tüyüyor falan. Bu Sole Mare ye son gidişim. Girişten çıkana kadar paran ile kendini kötü hissettirmeyi başarıyorlar. Gideceklere önemle duyurulur.


Neyse işletmenin başarısızlığı haricinde çok eğleniyoruz, koy muhteşem. Sohbet edip, bol bol güneşleniyoruz. Allahtan midyeci tam yanı başımızda, ye ye gebe çakal modundayız.

Neyse ki deniz insanı acıktırıyor da Kumrucu Şevki ye midelerimizde yer açılıyor. Deniz kıyısında, muhteşem manzarada, çıtır çıtır kızarmış ekmeğin arasında, yengen’leri mideye indiriyoruz. Bu nu da sipariş etmesi ayrı bir eziyet, garson a “abi bana 5 yengen getir???” sanki küfür eder gibi ama di mi ...


İnan yurt dışında en çok özlediği şeyi turşuyu görünce dayanamıyor tekrar sipariş ediyor ama ne mümkün, artık her gelene geçene bana bir turşu demekten dilinde tüy bitiyor, ama turşu hala görünürde yok. En sonunda zorla da olsa 3 tabak turşuyu bitirdikten sonra bu güzel Çeşme gezimize veda edip, yeni dostlarımızla ayrılıyoruz, bir aksilik olmazsa Türkiye tatiliniz bitmeden yeniden buluşana kadar, sizi çok özleyeceğiz....

16 Haziran 2013 Pazar

ACI BİR BABALAR GÜNÜ...


Küçücük bir kız çocuğu olduğum günlerden, bu güne gücün, kuvvetin, dürüstlüğün simgesi , o ilk hayran olduğum erkeğin ismi , ne yüz göz olduğum ne de mesafe koyduğum,  saygı duyduğum kelimenin tam karşılığı; Baba...



Çocuk yaşlarda kızsak mesela, hemen tehdit hazır “babama söylerim görürsün” diye. Hep imdada koşar çünkü. Başınız ne zaman dara düşse, O oradadır. Evlenecekseniz; maddi olarak yardımınıza koşar, mutluluktan parlayan gözlerini gördüğünüzde ise manevi olarak.


Çok konuşmaz babalar, anne kadar karışmaz ama bir konuştu mu da üstüne söz söylenmez, kızacağından değil elbet, yüzünü yere eğeceğinden korkarsın.

Sevgilinize, kocanıza bakın, yemek yemesinden, hitap şekline kadar büyüdükçe babası olur, aldığı terbiye size hep onu hatırlatır. Sık sık “biz babamızdan böyle görmedik” dediğini duyarsınız. Koltuklarınız kabarır, iyi ki böyle bir babanın evladısın diye.


Hayatını adar, çalışır, didinir eve getirir, çoğu sefer dışarıda tek başına yemez, evde çocuklarla daha lezzetli olur çünkü. Tabi kötüleri, bencilleri, şiddet uygulayanları da var ama ben onlara baba demem diğerlerinin yanında, ben üstüne basa basa, baktığında içinizi titretenleri bilirim.

Sorsan hayattaki en büyük mutluluk; çocuğunu ilk gördüğü andır onların, sen mutlu ol, daha iyi bir yere gel diye kendinden verir, o hep çalışır, hayatını elinin tersi ile iter ama çocuğu ezilmesin ister.


O nu yıkacak tek şey ailesinin gözündeki yaştır, çok sever çaktırmaz, anneyi aracı yapar, “neymiş derdi bir öğren bakalım, çözelim” dir cümlesi

Çınar ağacıdır o, yıkılmaz hep güçlü kalır, dallarıyla gölge olur, yağmurdan korur, sen kanat çırpıp kendi hayatına uçarken bile dallarını sana uzatır.

İster ki yanında seni çok seven birisi olsun, ona emanet etsin, gözü arkada kalmasın.

Hangimiz ailesini kaybettiğini kabus olarak görüp, korkular içinde uyanmamıştır ki zamanında.


Ve aynen kabuslarımızdaki gibi ; O koca çınarın başı bir gün karlar bağlar, rüzgarlar sert eser, yapraklarının ne kadar hızlı döküldüğünü bile farkedemezsin. Adını anmak istemeyeceğin bir hastalık gelip onu bulmuştur. Kendini avutursun; hayatta ya! önemli olan o, hastada olsa, var, nefesi bile yeter...


Zayıflamıştır, eline dokunurken incitmekten korkarsın, koca bir dağ gibi olan baban ufalsa da olsun, seni görünce aydınlanır yüzü. Sonucunu bile bile, göre göre yanına gidince gülümsersin, senden destek alsın diye, sonra dışarı çıkıp avaz avaz bağırıp, ağlasan da gülümsersin elini tutarken .


İşte ben böyle muhteşem bir babanın oğluna aşık oldum, kendi babama benzettiğim, birlikte güldüğüm, balık tuttuğum, eğlendiğim, bana olta yapmayı öğreten bir baba. 


Birkaç saat gören insanların bile gönlüne taht kurmayı becerebilen, son anına kadar hasta olduğunu kabul etmeyen. Bilen ama sevdiklerini bunları konuşarak üzmek istemeyen, her daim umut aşılayan.

Macit babam; çok daha uzun zamanımız olmasını isterdim, tavlada daha çok yenilmek de, torunlarını gör isterdim, onları da oğulların gibi dürüst yetiştir diye. Askerlik anılarını anlat, tekneye bindir ; onlara da gözlerin gibi mavi denizi sevdir diye.



Sevgilim her yaptığım yemekten sonra teşekkür edip, elimi öpüyor ise bu senin bana hediyen, bil ki sevdiğimde senin gibi bir baba olabilecekse eğer; çocuk sahibi olmak istemekte.

Bu babalar gününde ayrıyız, o boşluk dolmuyor, sesini duymak için, elimiz telefona uzanmak istiyor. Belki de artık telefona ihtiyaç kalmadı, sen nasıl özlendiğini söylemeden de  hissedebileceksin.

Hiç merak etme; Güzel çocuğa çok iyi bakacağım, huzur içinde uyu Komutanım...

Kızın Özlem...



Baban giderse;
Başı dumanlı dağın gider
Atan gider, sırtın gider
İki kapılı bu handa
Menzile erişen yolun gider
Baban giderse
Darda yetişen elin gider
Aklın gider , canın gider
Şu dağlanmış yüreğinde
Çoçuk kalan yanın gider
Baban giderse
Öpülecek elin gider

Bayram gider..




İlginizi çekebilecek diğer yazılar;

  1. ALİAĞA - İZMİR
  2. BEN GELDİM...
  3. BUTİK KURABİYE - NÜANS
  4. BİZ NASIL AŞIK OLDUK !!!
  5. DOĞU YA DOĞRU - 3
  6. DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ....
  7. DÜĞÜN DAVETİYESİ
  8. DÜĞÜN HAZIRLIKLARI...
  9. DÜĞÜN İÇİN SLAYT GÖSTERİSİ
  10. DİNİ NİKAH...(EVLENİYORUZZZ)
  11. EV-LE-Nİ-YO-RUUUUMMMMM...
  12. EVİMİN DEKORASYONU GELMİŞ
  13. Evlenince ilk defa anne demek!
  14. Evlilik Teklifi, Kız Kulesi, Ağva
  15. HAVA ALANINDAN...
  16. Hissetmek
  17. KIZ İSTEME MERASİMİ
  18. KUAFÖR GÜNLÜĞÜM... - Yeni !!
  19. KURABİYE AŞKINAAAAA....
  20. LAZER EPİLASYON HAKKINDA...
  21. NİŞAN TÖRENİMİZ...
  22. SEVGİLİYE HEDİYE...
  23. Sevgiliye sürpriz video ...
  24. YILBAŞINDA BURCU GÜNEŞ..
  25. YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE...
  26. ÇİKOLATA KURSU...
  27. ÖZLEM PILATES YAPIYOR

Twitter Facebook Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | GreenGeeks Review