ESKİ FOÇA - İZMİR

Nam-ı diğer Fokai

Adını Foklardan alan (Fokai) bu muhteşem güzellikteki yere araç ile 2 değişik yoldan gidebilirsiniz, biri Yeni Foça yolu üzerinden süper deniz manzaralı, sürekli aracı durdurup resim çekilme molaları vereceğiniz fakat uzun ve bol virajlı  ya da Eski Foça yolundan 26 Km lik bir yolla ulaşabilirsiniz. Hatta İzban metrosu ile Hatundere İstasyonunda inip, sizi bekleyen belediye otobüsleri aracılığı ile de gelebilirsiniz.

İlk görüşte sizi etkileyecek denizi, balıkçı tekneleri ve muhteşem manzarası. Haritaya baktığınızda seçemeyeceğiniz kadar irili ufaklı adaları mevcut, deniz kıyısından baktığınızda çoğunu net bir şekilde görebilirsiniz. Daha yakından görmek isterseniz günübirlik tekne turlarıyla bir yolculuk kesinlikle tam da aradığınız şey.

Genelde ilk durak Orak adası, buradaki Siren kayalıklarının yapısı ilginizi çekecek, artık tükendikleri için pek görülmeyen Akdeniz Foklarını da bu kayalıklarda görürseniz çok şanslısınız. Daha sonraki adada Atatürk ün yüzünü göreceksiniz sakın şaşırmayın. 

Çeşitli efsaneler vardır Foça ile ilgili, az önce anlattığım Siren kayalıklarında bedeni kuş, başı kadın olan yaratıklar herkesi büyüleyecek güzellikte müzikler çalar, onu duyan bir daha kendine gelemez ve gidip bu dik kayalıklara çarpar ölürmüş, kaç denizci bu büyülü sesten dolayı yitip gitmiş. Ayrıca bu siren kayalıklarını (ice age 4) (Buz devri 4) filminde de izledim geçen gün, mamut ve ekibini büyüleyip kayalara çarptırmaya uğraşıyorlardı zilliler :)

Diğer bir efsane ise her kim Foça da bulunan Karataş a ayak basarsa buradan kopamaz, illa ki bir gün dönermiş Foça ya. Fakat bu Karataş ın nerede olduğunu bilen yok, belki her gün yürüdüğümüz bir kaldırım taşının altında yada oturduğumuz bir kayalığın içinde saklı. Ama şu da var ki Foça yı bir kere gören o huzur ve mutluluğu unutamaz mutlaka tekrar gelir buralara, efsane doğru mu acaba?

Beşkapılar (Ceneviz) Kalesi

İçinde kocaman bir de kalesi var... Kesin olmamakla birlikte XI yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kesme taştan dikdörtgen şeklinde planlanmış ve günümüzde sayılabilen 9 adet kulesi bulunmaktadır. Bugün açık hava tiyatrosu olarak kullanılan bölümü eskiden kayıkhaneymiş. Giriş kapısında bulunan yazıta göre Osmanlı zamanında Kanuni Sultan Süleyman tarafından onarımdan geçmiş.  

Her bütçeye uygun konaklama seçenekleri var, çoğunluğu deniz kıyısına sıralanmış ufak ufak butik oteller ya da daha konforlu olanları da mevcut. Denizi genelde taşlık fakat her daim pırıl pırıl. Eski Foça ve Yeni Foça arasındaki koylarda yüzmek büyük keyif verir insana. Özellikle Mambo Beach görülmeye kesinlikle değer.

Bu arada Eski Foça yolundan giderken mutlaka Taşköy de kahvaltı edin, doğallığı ve lezzeti görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Foça koyunun kale tarafı balık restoranlarıyla donatılmış, bir ihtimam bir ihtimam ki sormayın, en lezzetlisinden ve bu manzara için ödediğiniz cüzi hesaptan sonra gelsin kahveler. Balıktan başka seçenekleriniz de mevcut, sokak aralarında kaybolun bol çeşitli, ufak ama tertemiz ve taptaze ev yemekleri sizleri bekliyor olacak. Ev mantısı, yaprak sarma, güveçte kuru fasülye oohhh misss...

Hem denizle başbaşa olayım, yiyeceğim balıklar gözümün önünde balıkçı teknesinden alınsın, akşamında ufak ama samimi barlarında deniz sesiyle biramı yudumlayım, hem de şehire bu kadar yakın olayım diyorsanız ilk iş gelip Foça'ya özellikle de Karataş' a ayak basmalısınız.

Benden söylemesi....

Posted in: GEZİ, SEYAHAT, YURTİÇİ