2 Şubat 2013 Cumartesi

ORTA ASYA DA KADIN



ORTA ASYA DA KADIN, KADININ DEĞERİ, ATA BİNEN KADINLAR, DEVLET İDARE EDEN KADINLAR, SÖZ SAHİBİ KADIN, GÜREŞ, ORTA ASYA, HUNLAR, HUN KADIN, HUNLAR DA EVLİLİK, HUN

        Orta Asya Türkleri, yerleşik şehir halkı ve göçebe olarak yaşamaktaydı. Her iki yaşantıda da kadının ev ve çadır kültüründeki rolü çok önemliydi. Türk kadınının şalvar biçimindeki giyimi çiftçilik hayatına uygun olduğu gibi, ata binmesinde de kolaylık sağlıyordu.
       Oysa Hunlarından itibaren kadınların ata binip ok attığı, güreş gibi sporlar yaptığı hatta savaşlara katıldığı bilinmektedir. Kadınlar erkelerin yanında dövüşebilmek için iyice eğitilirler tepeden tırnağa silahlandırılırlardı.
       Orta Asya Hun hâkimiyetinin olduğu dönemlerde, Hun devletini, başkan( Hakan ) ile karısı ( Hatun ) birlikte temsil ederlerdi.
     Türk devletlerinde hatunlar söz sahibiydiler. Aralarında devlet siyasetine yöne verenler, devlet reisliği yapanlar ve naip olanlar, devleti idare edenler vardı.585 ve 726 yıllarında Çin elçilerinin kabulünde Göktürk hatunları hazır bulunmuşlardır. Ayrı sarayları ve buyrukları bulunan hatunlar umumiyetle devlet meclislerine katılırlar, bazen elçileri ayrıca kabul ederlerdi.
        Yabancı diplomatik kuryeler, Han tek başına olursa huzura kabul edilemezler, ancak her ikisinin de olduğu zaman huzura gelebilir ve sağda duran Han ve yanındaki Hatun ile tanıştırılırdı. Savaşta, siyasi toplantılarda sosyal ilişkilerde kadınlar her zaman kocalarının yanında yer alırdı.
      8.yüzyıl Orhun Kitabelerinde Türk kadınından saygı ile bahsedilmiş, Oğuz prenseslerinin sosyal ve siyasal alandaki çalışmalarına da değinilmiştir. Eski Türk ailelerinden bir kız evladın dünyaya gelişi diğer bazı kavimlerde olduğu gibi mutsuz bir olay sayılmaz, aksine bazı kadınlar kendilerine bir kız evlat vermeleri için Tanrıya dua ederlerdi.
      Genellikle, dıştan evlenmenin geçerli olduğu Türk ailesinde evliliğe kutsal bir birlik nazarıyla bakılmaktaydı. Türkçe de izdivaca “ evlenmek” anlamında “ev-bark” sahibi olmak denirdi. Güveyi tarafı evlenebilmek için kızın velisine “kalın” denilen başlık veriyordu. Kızlar kendileri ile evlenmek isteyen erkeklerle düello yapar ve yendikleriyle evlenmezlerdi.
Evlenmelerde en çok göze çarpan ölen erkek kardeşin dul kalan hanımıyla evlenme âdetiydi. Evli kadın kutsak kabul edilir ona tecavüz eden şiddetle cezalandırılırdı
     Kadınlar bütün faaliyetlere yüzleri açık olarak katılırlardı. Aile, eski Germen kabilelerinde olduğu gibi, kadınla erkeğin aynı sorumluluğu paylaştığı aile tipine benzeyen bir sistem temeline dayanırdı
       Çin kaynaklarında Orta Asya yaşamıyla ilgili şu bilgiler verilmektedir:
“ Hatan şehrinde kadınlar şalvar ve kürk giyerler, saçlarını örerlerdi. Törenlerde Hakan ve Hatun beraber otururlardı. Selamlaşmada kadınlar da erkeler gibi dizlerini yere kadar bükerlerdi”
    “Kuça şehrinin hemen her yerinde halı dokumacılığı kadınlar tarafından yapılırdı Kuça halıları bu Türk kadınlarının eseridir”
    “ Kaşgar da toplum hayatında kadın ve erkekler hep beraber bulunmuşlardır”


Emine SEVİNÇ
           

Kaynakça: Emel Doğramacı, Türkiye’de Kadının Dünü ve Bugünü
                  Afet İnan, Tarih Boyunca Türk Kadınının Hak ve Görevleri

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Facebook Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | GreenGeeks Review