SEVGİLİ GÜNLÜK / 26.12.2013 ~ Deniyorum...

yeniyıl, ne aldım, hediye, yılbaşı, 2014, 31 Aralık, Malatya, Sevgili, Gaziantep,çekiliş, blog, ağaç, ne alsam, yeniyıl hediyesi, erkeğe hediye, kocaya hediye, koca bir yıl geçti

Herkesi Gaziantep diye baydığıma emin olduktan sonra biraz da hayat nasıl gidiyor ondan bahsetmek istedim. Belki de bu yazı; senenin son 'günlük' yazısı olacak.

Fakat baştan söylemekte fayda var; bi hayli uzun ve renkli.

Geçen sene bu ayda ilk defa "Ben geldim" dedim sizlere, gerçekten zaman hızla akıyormuş. Bloga kaç kişi girdi diye her gün açıp açıp bakardık sevgilimle, ilk 100 tıklamayı görünce az sevinmedik, sarılıp öpüştük hatırlıyorum. Bugün itibari ile bakınca ise (sayenizde) 239.000 tık tık;

Etrafımdaki çoğu insan anlamıyor, blog için hediyeler almamı, bu kadar özen göstermemi, ilk sorulan soru hep aynı; "Maddi olarak bir faydası var mı" Sanki sadece para; huzur verirmiş gibi insana, ki fazlası beni hep üzdü bugüne kadar.

Oysa bu blog ne güzel arkadaşlıklar kattı hayatıma, bir yorumun insanı (gecenin bir yarısı bile olsa) yerinde zıplatacak kadar mutlu edebileceğini gösterdi, saatlerce uğraşsan bile, yorgunluğunun; "çok faydalı oldu, teşekkürler" cümlesinden sonra nasıl yok olup gittiğini, tanımadığın biriyle hediyeleşmenin insanı nasıl gülümsettiğini öğretti.

Bakmakla, görmek arasındaki o farkı anladım ben blogum sayesinde. Önceleri ne kadar bilinçsiz gezdiğimi de. Faydalı olsun diye tarihinden tutun da efsanelerine kadar her türlü bilgiyi öğreniyorum ve yazıyorum. Gezerken sevgiliye ukalalık yapmamı ve bazı yerlerde vayy beee diye çığlık atmamı sağlıyor.

İyi ki bloglarım var ve yazıyorum, iyi ki beni okuyor ve güzel yorumlarınızı paylaşıyorsunuz. Ben sizinle çok mutluyum.

Birkaç gün önce; yılbaşı ağacımızı kurduk, üzerinde ışıklar yanan, yeşil plastik birşey insana bu kadar mı mutluluk verir. Akşamları ışıklarını yakıyor, zahterimi elime alıyor, dibinde oturuyorum.

Sevgilimin de, benim gibi hiç böyle gösterişli ağacı olmamış evlenene kadar, ilk ağacımızı kurarken nasıl da heyecanlandık, her alışverişe gidişimizde "aayyyy bu nasıl güzel" "Bunun rengi süper" "Bundan da olsun" diye diye süsleri aldık ve aile bütçesine ilk darbeyi böylece vurmuş olduk :)

Şimdi 2 kutu fazla süsümüz bile var, baktık hepsini taksak; ağaç gözükmeyecek, üzüle üzüle kenara ayırdık onları.

Bu noel babalar da inşallah bu sene, tepeye kadar ulaşırlar, çok azimliler çoook :)

Altına hediyelerimi de yerleştirdim, hoş benimki ağacın altına hediyeden çok, hediye üstü ağaç gibi bişey oldu sanırım :) Sevgili Aycan face de yorum olarak "Senin ağacın altı yok bence, sorun burada, direkt zeminden başlamış" yazmış, buna çok güldüm.

Kime ne aldığımı yazmayacağım elbet ama aldıklarımın bir kısmını siz de görün istedim, bakalım beğenecek misiniz??? Ağacımın altında neler mi var, ufak bir kuple...

Blog arkadaşım Gülçin; geçenlerde yılbaşı alışverişini ve benim için aldığı hediyeyi yayınlamış. Okumak isteyenler tık tık!

Benim de; önümüzdeki yılın sıcacık, huzur dolu geçmesi için sevgili Gülçin'e aldığım hediyeler;

Bu da İstanbul'daki anneme bayıla bayıla aldığım, sonrasında bu kadar bayıldığım için sevgilimin kıyamayıp bir tane de bana aldığı çay seti;

En merak edilen soru, pekiiii sevdiğime ne aldım ???

Ne zamandır teknoloji mağazalarına girip girip çıkıyoruz, gözü hep denizde suyun altında kullanılabilen Sony'nin şirin fotoğraf makinalarında.

Fiyat olarak biri, diğerinin 2 katı, bakıyorum aralarında fark da yok gibi :) Ucuzunu alayım diye ağzını arıyorum gizlice, "aslında bu (ucuz olan) da çok güzelmiş ne gerek var diğerine" ..vs. Sevgilim "yok diğeri daha iyi gibi" diyor :(

Ben sonradan öğreniyorum ki o makinayı bana almak için o kadar inceliyormuş meğersem, hangisini daha çok beğendiğimi görmek için de pahalı olan iyidir falan diye yorum yapıyormuş, ne bileyim ben :)

Yılbaşı alışverişine çıktığım gün kendimi Sony mağazasında buluyorum, feda olsun sevdiğime. Bu arada benim fark göremediğim makinanın merceğinden, zoom'una bir sürü harika ve farklı özelliği varmış, onu da öğreniyorum.

Tabii aldığım hediyeyi yılbaşına kadar saklamak hiç bana göre değil, şayet ben kıyafet alışverişi bile yaptıysam, cicilerimi giyer öyle çıkarım mağazadan :) Akşam eve gidince veriyorum hediyesini.

Anaaa o da ne !!! Mutlu olmaktan çok; şaşkınlık var suratında :( E tabi sen git adamın günlerce incelediği, kafasındaki hediyeyi al, sonra da ona hediye et, olacak şey değil ...

Aslında ondansa kendime hediye oldu çünkü şimdilerde başının etini yemekle meşgulüm " Beni Sharm'a götür rengarenk mercanların ve balıkların resmini çekelim" diye :) Benimle uğraşıp duruyor anlayacağınız...

Yılbaşı eğlencesi için bize hitap eden bir sanatçı bulamadık İzmir'de. Evde kutlayalım fikrime de "Bu daha 2. yılbaşımız, evde geçirmek olmaz" cevabını aldım. En içimize sinen Mövenpick Hotel oldu. Eğlenceli bir grup, güzel yemekler, şık bir oda, lezzetli brunch...

Aslında yurtdışı tatili yapmak isterdim fakat bizim işlerin en yoğun olduğu tarihler; yılbaşı ve bayramlar ne yazık ki :( Hal böyle olunca da mümkün olduğunca izin kullanmıyoruz.

Sevgilim iş ile ilgili Malatya ya gitti geçen gün, gece onsuz yatmak beni üzdüğünden üff leyip püfledim bayağı, fakat dün getirdiklerini görünce acaba diyorum, arada sırada gitse mi ne :)

Koca bir koli; pestil, kayısı, kayısı çekirdeği, kurutulmuş dut, kara üzüm, antepli muska, döneri, kurusu, yaşı...vs of ki ne offff. Ben sanırım vücut ve kafa olarak Ege'li, mide olarak Doğu'luyum.

Evdeki stoklar tükenir tükenmez acilen bir Malatya turu düzenlemeli kanımca. İnsan bunları yerse hasta falan olmaz, hepsi vitamin deposu ve doğal.

Gaziantep'e özgü güzel hediyelerimin olduğu 'Bakır Kokulu Çekilişim' sonuçlandı birkaç gün evvel, kazanan arkadaşıma hediyeleri de ulaştı. Çok beğendiğini ve mutlu olduğunu yazmış. Asıl ben çok mutluyum; yılbaşı öncesi sevgili Gülay'ı sevindirebildiğim için. Umarım O'na uğur getirsin, huzur ve mutluluk hiç eksik olmasın yuvasından.

Gülay'ın hediyelerle ilgili yazdığı yazıyı okumak için tık tık!

Gezdikçe, o yöreye özgü hatıralar alıp sizinle paylaşmayı düşünüyorum bundan sonra da, hem memleketimizi daha iyi tanıyalım hem de aramızdaki dostlukları pekiştirelim diye.

Bu arada sevgilim de o kadar meraklı ki; hediyeleri tek tek elleriyle sardı, eline ulaştığını öğrendiğinde çok mutlu oldu. İyi ki hayatımın her anı yanımdasın Aşkım, sen olmasaydın ben hep eksik kalırdım.

Sevgilimden bahsetmişken, Malatya dönüşü sürpriz olarak ağacın altına hediyelerimi koymuş, benim bozuk gözlerimle hemen seçemediğim kırmızı zarflı müthiş kartı da ...

Şimdi size kartın içindekileri yazmam doğru olmaz ama hayatımda okuduğum en anlamlı satırlar benim için, öyle söyleyeyim.

Tommy nin 2 adet paketini açmayı da es geçmiyorum elbet :) Yumuşacık bir gömlek ve süper bir kazak, ee çay setim de var, sevgilim yanımda, daha mutlu bir yılbaşı olabilir mi :) (Mira aramıza eklenince bu düşüncemi bir daha gözden geçirebiliriz)

Ne zamandır istediğimiz tuzda tavuk yemeğini dün yapmak nasip oldu, o nasıl bir lezzettir anlatamam, piştikten sonra kemiğini tuttun mu elinde kalıyor o derece lokum gibi :) Tarifini isterim, bende pişireceğim diyenler; buraya tıklayabilir.

Şiddetle de tavsiye ederim. Normalde tavuk yemeyen annem ve tavuk hastası sevgilimden tam not aldı desem açıklayıcı olur sanırım :)

Farkettiyseniz yazıyı bir türlü bitirmek istemiyorum, çenem düştü ama ben başta uyardım sizi :) En iyisi sıkmadan kaçayım artık.

Fırsattan istifade; teker teker hepinizin yeni yılını kutlarım, umarım bu yıl tüm dilekleriniz gerçek olur, huzur, mutluluk, sağlık ve para hiç peşinizi bırakmaz. Hayat arkadaşı isteyenler; beyaz atlı prensini, evlat isteyenler; pamuk prensesi ve minik erkeğini bulur, hastalara şifa, dertlerinize deva olur.

2014 herkesin kalbinden geçenleri verir inşallah.

Sevgiyle ve mutlulukla kalın...

Bugünün hatırlanacak kelimesi: Yılbaşı

Diğer günlük yazıları;

Posted in: BLOG SAHİBİ, SEVGİLİ GÜNLÜK

14 yorum:

Gulcin Akbulut dedi ki...: canim bizim hediyelere sonradan birseyler daha eklendi biliyorsun ama nihayet sonrasinda son buldu :) ayrica sorularim var .1.si o yukarda gordugum diger kolye nerden?? ikincisi sana dedigim gibi bir dahaki sene yilbasi agacinin alt kisim dallarini takmaki hediyelere yer olsun :)
insan nekadar mutlu oluyor birine hediye aldigi zaman..Blog konusunda nekadar da haklisin ,bana blogumun en guzel hediyesi de sensin !!! Bir sonraki yillar cogalarak artacak yilbasi hediyelerimiz..anladin sen onu ;); 26 Aralık 2013 03:01
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Bir yerde kesmeseydik Mart ayına kadar alıp duracaktık :)
O gördüğün kolye de Koton dan alındı.
Seneye bu fikri düşüneceğim :))
Hediye vermek, almak, paylaşmak kadar keyiflisi yok.
Ben de seni tanıdığım için iyi ki blog yazmışım diyorum.
:)) Anladım ben seni:))
Mutlu mutlu seneler canım; 26 Aralık 2013 03:07
Cansanat Tasarım dedi ki...: Baştan sona keyifle okudum,hiç sıkılmadım :)) özellikle de tavuğun tarifi için takipteyim,biz bu yöntemle balık pişirmiştik sanırım aynıdır tuz harcının tarifi...yeni yıl temennilerine katılıyor ve herkese mutlu bir 2014 diliyorum,sevgilerimle...; 26 Aralık 2013 04:31
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Ne kadar güzel, beğenmenize çok sevindim.
Balık ve tavuk farketmez, harcı aynı. Adım adım yazacağım tarifi.
Şimdiden keyifli bir yıl dilerim; 26 Aralık 2013 04:55
gülay Cansever dedi ki...: Tekrar çoook teşekkürler canım :)
Blog yazmak benimde hayatımda iyi ki yapmışım dediğim olaylardan biri.
Yazın uzundu ama inan nasıl okuduğumu anlamadım :)
Çok keyifliydi :)
Tavuk tarifini bende sabırsızlıkla bekliyor olacağım :)
Mutlu yıllar...; 26 Aralık 2013 06:47
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Teşekkür ederim canım, tekrardan tebrikler.
Kendimi en iyi ifade edebildiğim yer blog, iyi ki yazıyoruz o zaman :); 26 Aralık 2013 06:53
Anonymous dedi ki...: canım yazın ve yılbaşı ağacın çok güzel her şey gönlünce olsun nice mutlu ve sağlıklı yıllara inşallah iyiki varsın; 27 Aralık 2013 00:12
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Teşekkür ederim, her şey birlikte güzel. Mutlu yıllarrrrrr; 27 Aralık 2013 00:38
bahar dedi ki...: Yazınız çok güzel, kendi adıma söyleyeyim hiç sıkılmadım, mutlu yıllar; 2 Ocak 2014 03:52
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Teşekkür ederim Baharcım, beğenmene çok sevindim. Mutlu mutlu yıllar dilerim...; 2 Ocak 2014 04:00
bahar dedi ki...: Bu arada bende İzmirdeyim vaktiniz olursa bir kahve içmeyi çok isterim, yazılarınızın büyük bir bölümünü okudum, sıcaklığınızı hissettim; 2 Ocak 2014 06:52
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: Ooo ne guzel, valla sevinirim. Birgun gelmeden once haberlesiriz o zaman :)); 2 Ocak 2014 09:20
bahar dedi ki...: Tamam anlaştık o zaman, size mail adresimi ve telefonumu gönderirim mailinize; 2 Ocak 2014 23:02
ÖZLEM SEZEN YILMAZ dedi ki...: tamamdır canım, bekliyorum; 2 Ocak 2014 23:21

26 Aralık 2013 Perşembe

SEVGİLİ GÜNLÜK / 26.12.2013

14 yorum:

Yorum Gönder

Hakkımda

En çok okunanlar...

Ne hakkında yazmışım...

Arşiv