KARAGÖL GEZİSİ ~ Deniyorum...

Günübirlik nereye gitsem diye düşünüp duruyorsanız size bir önerim var; Karagöl. Ayna gibi ışıltılı bir göl, bolca yeşillik ve oksijen, şen insan sesleri, bolca fotoğraf malzemesi.

Öncelikle virajlı yolları göze almanız lazım o konuda anlaşalım. Emiralem köyünden yol var diye duyduğumuz için önce şansımızı oradan deniyoruz, sonuç hüsran, eskiden keçi yolu gibiymiş, şimdilerde o da kalmamış :( Geri dönmek yerine yolu uzatıp, Manisa yolu üzerinden dolaşıyoruz.

Navigasyona göre!!! otobanda bir çıkıştan sapıyoruz. Uzunca bir süre gittikten sonra dağın tepesinde mahsur kalıp, büyük bir üzüntüyle geri dönüyoruz.

Arkadaşları arayıp bilgileri tazeledikten sonra son şans olarak; Yeni Girne'den Yamanlara doğru yaklaşık 20 Km ilerliyoruz. Kesinlikle kimseye aldırış etmeyin eğer ki gidecekseniz mutlaka bu yolu kullanın.

Burası bir krater gölü. Adı Karagöl olur da hakkında efsane olmaz mı hiç; Hz Hızır, eskiden burada bulunan köye gelmiş ve herkesten tek tek su istemiş. Kimsecikler bu yaşlı adama bir bardak su vermemiş, kapılarının önlerinden kovmuş. Sadece bir tane kadın acımış da bir bardak su vermiş amcaya.

Hz Hızır kadının elinden tutmuş ve köyden dışarıya doğru giderken "Ben Hızır'ım bu köy sınavı kaybetti, seninle çıkacağız ama bir şartım var asla arkana bakmayacaksın"

Sevgili arkana bakma taş olursun :)

O an köy batmaya başlamış ve öyle bir gürültü olmuş ki kadın dayanamamış dönüp de ne oluyor diye bakmış ve tam o anda o da taşa dönüşmüş. Köy yerin altına batmış üzeri de suyla kaplanmış.

Bol virajlı ve yemyeşil yollardan Karagöl'ün giriş kapısına geliyoruz. Görevli amca yaklaşıyor, borcumuz araçla beraber 15,5 TL. Yuh o da ne, amca biz 2-3 resim çıkacağız falan desek de nuh dedi peygamber demedi, ne yapalım verdik. Bu paraya değecek bir tesis yok içeride. 3-5 piknik masası (çoğu kırık) o kadar.

Göl resim çekmek için harika gözüküyor fakat yanına gidince içi gerçekten pis. Ayrıca rengi kara da değil; yeşil :) Pazar günü gidiyorsanız mangal dumanından göz gözü görmüyor.

Bu tür olumsuzluklara rağmen ben gittiğime çok memnun oldum. Üniversite öğrencileri gelmiş ellerinde gitarlar, hep bir ağızdan şarkı söylüyorlar, çocuklar cıvıl cıvıl etrafta koşuşturuyor, süper manzaralar var. Her noktada resim çekiliyoruz.

Pazar günleri erken gitmek de fayda var, bu yolu kim çeker demeyin; ışığı gören gelmiş...

Üst kısımda dağ manzaralı, ufak bir restoran var, tavukları tütsülemediği için kıllı servis etse de, ben yiyemesem de, en azından var yani :)) Buraya mangalınla, etin, tavuğunla geleceksin arkadaş.